Dyatlov Geçidi Olayı", aynı zamanda "Şeytan Geçidi" olarak bilinen, 60 yıldan fazla bir süre önce Rusya'nın Ural Dağlarında meydana gelen dünyanın en gizemli olaylarından biridir. 9 maceraperest arkadaşın yolculuğu birçok soru işareti bırakmıştır ve ne yapılan araştırmalar ne de komplo teorileri olayın yanıtını bulmuştur. Dönemin siyasi rejimi nedeniyle üstü örtülmüş ve kamuoyu ile paylaşılmamış olan bu olay, yıllar sonra tekrar gündeme gelmesine rağmen, Ural Dağlarına çıkan 9 arkadaşın ne olduğu hala çözülememiştir.
28 Ocak tarihinde başlangıç noktasına ulaşan gençler için ilk birkaç gün oldukça normal geçti. O günlerde çekilmiş fotoğraflar ne kadar mutlu olduklarını gözler önüne seriyordu. Hepsi birkaç gün sonra başlarına geleceklerden habersiz bir şekilde gülüyor ve eğleniyordu. 9 kişilik ekipteki herkes kendince günlük tutuyor, minik notlar alıyordu. Havanın dondurucu soğukluğu bir yana ekibin tüylerini ürperten başka bir gerçek ise bulundukları coğrafyanın kalbinde yatıyordu. Bölgenin yerel kabilelerinden Mansiler, Rusya'nın dağlarını kendilerine yuva yapmış bir kabileydi. Bu topluluğun elbette kendilerine ait bir dilleri bulunuyordu. Ekip yürüyüş yaptığı her yerde birbirinden farklı Mansi işaretiyle karşılaşıyor onları kendilerince yorumlamaya çalışıyordu. Her yerde Mansi işaretleri gören gençler sürekli Mansileri konuşuyor ve içten içe onlardan ürküyordu. Rus gençler, 1 Şubat 1959 gecesi 'Ölüm Dağı' anlamına gelen Kholat Syakhl Dağı'nın eteklerine ulaştı. Bölgenin yerel halkı Mansiler Kholat Syakhl Dağı'nda daha önce açıklanamayan birçok gizemli olay yaşandığı ve oraya gelenler bir daha asla geri dönemediği için bu dağa 'Ölüm Dağı' adını vermişlerdi. Genç dağcıların hedefine son bir durak kalmıştı. 1 Şubat gecesi Ölüm Dağı'nda konaklayan gençler dondurucu soğuk ve kasvetli ortamın etkisiyle gerilmeye başlamış, kendi içlerinde bazı tartışmalar yaşamıştı. Eksi 30 derecelik havada Kholat Syakhl Dağı'nın eteklerinden dört bir yandan rüzgar alan bir noktaya büyük bir çukur kazan gençler çadırlarını tam da bu noktaya kurmuşlardı. İşte ne olduysa o gece oldu... O gece, tek amaçları macera olan 9 genç 1 Şubat'ı 2 Şubat'a bağlayan gecede 60 yılı aşkın bir süredir sırrı çözülemeyecek bir sırrın öznesi haline geldi.
ÇIRILÇIPLAK BULUNDULAR
İgor Dyatlov ve arkadaşlarının gezi planı 12 Şubat 1959'da bitecekti. Ancak bir dönemi geçtikten sonra, hiçbir haber gelmedi. Kendilerinden haber bekleyenler başlangıçta hava şartları nedeniyle bazı aksaklıklar olduğunu düşündüler. Ancak, ayın 20'ine gelindiğinde, ailelerin talebi üzerine arama kurtarma ekipleri kaybolan öğrencileri bulmak için görevlendirildi. Kurtarma ekipleri uzun bir mücadele sonucu kamp alanına ulaştı ve çadırı görür görmez dağcıların orada olmadığını fark ettiler. Çadırın çevresinde yapılan araştırma sonucu, dağcıların çadırı içeriden yırtmış olabilecekleri ve karanlıkta ayakkabısız ve çoraplı olarak koşabilecekleri ortaya çıktı. Kurtarma ekipleri, artık hiçbirini sağ veya hayatta bulamayacaklarını anladı ve cesetlerini bulmak için çalıştı. Sonunda, kampın 500 metre ilerisinde ilk cesetlere ulaştılar. İlk olarak, Yuri Krivonişenko ve Yuri Doroşenko cesetleri bulundu ve bulunduğunda üzerlerinde hiçbir kıyafet yoktu. Daha sonra, İgor Dyatlov, Zina Kolmogorova ve Rüstem Slobodin'in cesetleri de bulundu. Araştırmacılar, yaşanan felaketin nedeni hakkında daha fazla ayrıntı öğrendikçe çalışmaya devam ettiler. Ancak, kurtarma ekipleri, geri kalan dört gencin cesetlerini bulamadılar. Diğer cesetler ancak olayın üzerinden birkaç ay sonra, 4 Mayıs tarihinde bulunabilmişti.
İgor Dyatlov ve arkadaşlarının kaybı üzerine yapılan araştırma sırasında bulunan cesetlerin kıyafet durumu, arkadaşlarının hayatta kalmaya çalıştığını gösteriyor. İlk bulunan iki ceset çıplak olarak bulundu, ancak sonrasında bulunan diğer cesetler arkadaşlarının kıyafetlerini giymiş şekilde bulundu. Bu, hepsinin aynı anda ölmediği ve hayatta kalanların diğer arkadaşlarının kıyafetlerini alıp hayatta kalmaya çalıştığını düşündürüyor. Olayın tam olarak ne olduğu hala tam olarak açıklığa kavuşmamış olsa da, bulunan bu bilgiler olayın çok daha fazla araştırılması gerektiğini gösteriyor.
GÖZLERİ YERİNDEN OYULMUŞTU
Dünya'nın En Büyük Dağcılarının Çözülemeyen Gizemi: Dyatlov Dağı Cinayeti"
Dokuz genç dağcı, 1959 yılında Rusya'daki Dyatlov Dağı'nda hayatlarını kaybetti. Onlarca yıl boyunca bu olayın nedeni kesin olarak açıklanamadı ve hala bir sır olarak kaldı. Olayın sonucunda, gençlerin çadırdan aniden kaçtıkları ve botlarını bile almadan kaçtıkları anlaşıldı. Ancak neden kaçtıkları ve neyin korkutmasından kaçtıkları hala bilinmiyor.
Ölüm nedeni olarak hipotermi ileri sürüldü, ancak bu açıklama pek çok insanı tatmin etmedi. Slobodin ve Brinyol'un kafataslarında kırıklar, Dubinina ve Zolotaryov'un kaburgalarının kırık olduğu bulunmuştu. Dubinina ayrıca dilinin kopmuş ve gözlerinin yerinden oyulmuş olması en korkutucu durumuydu. Cesetlerin üzerinde yapılan incelemelerde bazı radyasyon kalıntıları olduğu tespit edildi, ancak bedenlerin iç yapısı başka bir şeyi işaret ediyordu.
Bu olay hala insanların hayal güçlerini meşgul ediyor ve birçok insan için hala çözülemeyen bir gizem olarak kalıyor.
MANSİLER ONLARI ÖLDÜRDÜ
Dağcıların mistik ölümü hakkında birçok teori ortaya atıldı. Bazıları, yerel halk Mansilerin onlarla rahatsız olduğunu ve 9 dağcıyı öldürdüklerini düşündü. Devlet, o yıllarda 9 gencin ölümünden sorumlu olabilecek kişilerin Mansiler olabileceğine o kadar inanmıştı ki, onların itiraf etmelerini sağlamak için Mansi halkına işkence yaptı ancak yine de hiçbir cevap alınamadı.
Gençlerin ölüm nedenini bulamayanlar, zamanla doğalüstü teoriler ortaya koymaya başladı. Bunların en önemlileri gençlere uzaylıların saldırdığı ve 9 kişi üzerinde deneyler yaptığı yönündeydi. Komplocular, cesetlerin üzerinde tespit edilen radyasyonun da uzaylıların deneylerine bağlanmasını sağladı. İkinci doğalüstü teori, bölgede folklorik bir özelliğe sahip olan 'Yeti' ile ilgiliydi. Bu gorile benzeyen, iki ayaklı dev yaratık 9 dağcı genci saldırabilirdi ancak bölgede veya cesetlerde bu vahşi varlığın herhangi bir saldırısına dair hiçbir kanıt bulunamadı.
9 dağcı genç, bu yolculuğa çıkma amaçları Rusya'nın Ural Dağlarındaki Gora Otorten Dağına ulaşmaktı. O yıllarda Sovyet hükümeti tam da bu dağda füze denemeleri yapıyordu ve zaman zaman bu denemeler turuncu daireler oluşturuyordu gökyüzünde. Gora Otorten Dağı'ndaki bu füze çalışmaları için 9 gencin kullanılmış olabileceği düşünüldü ancak tüm olasılıklar cevapsız kaldı. Bazıları hükümetin otopsi raporlarını sakladığını, bazıları da hükümetin bu ölümlerden sorumlu olduğunu düşündü. Ancak son iki teori, öncekilerden daha güçlüydü. Dağlarda yürüyen 9 genç için
Ölüm nedeniyle ilgili olarak birçok teori ortaya atılmıştır. Bazıları yerel halk olan Mansilerin dağcılardan rahatsız olduğunu ve onları öldürdüklerine inanmıştır. Devlet o dönemde Mansilerin sorumlu olduğunu düşündü ve onlara bazı işkenceler uygulamış, ancak yine de cevap alamamıştır.
Birçok insan gençlerin ölüm nedenini bulamayınca zamanla doğaüstü teoriler üretti. Bunların en ünlüsü uzaylıların saldırısı ve 9 kişi üzerinde deneyler yapması şeklindeydi. Cesetler üzerinde tespit edilen radyasyon da bu teoriye destek vermişti. İkinci doğaüstü teori bölgede bulunan 'Yeti' (koca ayak) ile ilgiliydi. Bu büyük iki ayaklı yaratık belki de 9 genci saldırmış olabilirdi, ancak böylesine vahşi bir saldırıya ilişkin kanıt bulunamamıştır.
9 dağcı genç, Rusya'nın Ural Dağları'ndaki Gora Otorten Dağına ulaşmak için bu yolculuğa çıkmıştı. Sovyet hükümeti o dönemde bu dağda füze denemeleri yapıyordu ve turuncu daireler oluşturuyordu. 9 gençin bu dağda füze denemeleri için kullanıldığı düşünülmüştür, ancak bu teori de cevapsız kalmıştır. Kimileri hükümetin otopsi raporlarını sakladığını, kimileri ise hükümetin sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Son iki teori daha kuvvetli olmuştur. 9 gencin yürüdüğü dağlarda halüsinasyonlara neden olan bazı mantarlar bulunuyordu. Belki de gençler bu mantarlardan yemiş ve halüsinasyon görürken çadırdan dışarı atmış, etkisi geçince de tekrar çadıra dönememiş ve karanlıkta kayarak ölmüşlerdi.
SEBEBİ ÇIĞ OLABİLİR
Son bir teori, yakın zamandaki bir ortaya atılmıştır. İsveçli uzmanların belirttiğine göre bölgede bir alçak çığ oluşmuş olabilir. Kholat Syakhl Dağı, coğrafi yapısı nedeniyle alçak arazi çığlarına uygundur. Gençler, çığın gürültüsünü duyduklarında korkmuş ve çadırdan kaçmış olabilirler. Yollarını kaybettiğinde donarak ölmüş olabilirler. Ancak, bu teori doğru ise, Lyudmila Dubinina'nın dilinin nasıl koptuğu ve gözlerinin nasıl yerinden oyulmuş olduğu hala bir misteri. İsveçli araştırmacılar, bu durumu vahşi hayvanların etkisi olarak açıklıyorlar. Onlara göre, vahşi hayvanlar, buldukları cesedin yumuşak derilerini yeme eğilimindedirler. Böylece, Lyudmila Dubinina'nın cesedinin son hali, vahşi hayvanların etkisi sonucu ortaya çıkmış olabilecektir. 9 gencin hayatını kaybettiği yer, lideri Igor Dyatlov'un adıyla anılmıştır ve böylece bu gizemli olay, tarihte "Dyatlov Geçidi" vakası olarak geçmiştir.
Yorum Gönder